26 ARALIK 2021, PAZAR

0
518

Sevgili arkadaşlarım, 26 Aralık Pazar günü yapılacak İstanbul Rehberler Odası’nın 4. Genel Kurul’u nedeniyle gündemimiz oldukça yoğun. Telefonlar telefonlar üzerine, görüşmeler birbirini izliyor. Böylesi bir dönemde yaşananlara ışık tutup tarihe kayıt düşmek üzere bu metni kaleme aldım.

Meslek hayatım boyunca gördüğüm o ki çoğumuz kulaktan kulağa giderken gerçekliğini kaybeden söylentilerle hareket ediyor. Bu yazı fazla uzar da kimi hususlar eksik kalırsa ikinci bir metin yazabilirim. Nihayetinde burada yazanlardan fazlasını Pazar günü kuliste imkân buldukça yüzyüze de konuşabiliriz.

2012’de çıkan kanunla Türkiye Turist Rehberleri Birliği’nin (TUREB) kuruculuğundan bu yana tüm genel kurullarda bulundum ve taktirlerinizle tüm dönemler boyunca delege olarak seçildim. Hemen hemen her sürece değişen oranlarda şahit oldum. Kim kimdir, kimin ne hesabı var; kim, neye, neden itiraz eder biraz bilir, biraz hissederim.

TUREB’i oluşturan 13 değerli oda arasında 5000’den fazla üyesiyle öne çıkan çoğumuzun da üye olduğu İstanbul Rehberler Odası (IRO), tarihinin en canlı en dinamik dönemlerinden birini yaşıyor. Bu minvalde akılda tutulması gereken ilk konu 27 Aralık 2021 Pazartesi günü yeniden yüzyüze bakabilecek olmaktır. Bu en çok da benim için geçerlidir zira 2024 yılında uluslararası bir etkinliğe evsahibi olmaya aday bir kurumun başkanı olarak yürüttüğüm çalışmanın gereği kim seçilirse seçilsin, İRO Başkan ve Yönetim Kurulu olacaklarla fazlasıyla yakın olmak zorunda kalabilirim. Hâkeza TUREB’de de kimler seçilirse seçilsin bu sözkonusu olacak. Onun için bu sürece özel bir önem gösteriyorum. Fakat ben özen gösterdikçe iş güçleşiyor. Nedenine nasılına burada hiç girmeyeceğim. Belki Pazar günü salonda bir kenarda konuşuruz.

Listeleri gördüm, inceledim. Herşeyden önce kurullara aday olan tüm meslektaşlarıma gerek fiziksel gerekse manevi sağlıkla, yıpranmadan geçecek bir genel kurul diliyorum. Mekân seçimi doğru. Bizim de Federasyon Genel Kurulu’nu gerçekleştirmeyi planladığımız salon burası. Gelen duyuruya göreyse sabah 9’da oradayız.

Ben yarın sabah herşeyden önce Fulya için orada olacağım. Çok istedim, Arzu’yu sineye çekmeye, o listede olmaya birlik adına razı oldum. Bana Fulya ismini anarak “başkan olmak ister mi” diye soranların iki gün sonra çarketmelerini de sineye çektim, Gülper şahidimdir. Güçlü bir kurul ve delegasyonla bu dönemden çıkmayı ve sorunsuz bir üç yıl geçirmenin zeminini hazırlamak istedim. “Arzu isminde mutabakat var” diyerek söylenen tüm sözlerin gerçek dışı olduğu üç gün önce belli oldu. Bu noktadan sonra arkadaşlarımı kararlarında serbest bıraktım.

Bizi anmaktan imtina eden Erguvan liste yöneticilerine güvenmiyorum. Yöneticileri diyorum çünkü orada kararların 2+1 kişiyle alındığını gördüm. Evet bakışta geniş bir mutabakat var gibi görünüyor fakat bu yalan. Aynı günün sabahıyla akşamında iki zıt karar alan ve tüm uyarılara rağmen bu yanlış kararda ısrar edenlere nasıl güvenebilirim siz söyleyin.

Yarın sabah başta kadın olmak üzere tüm adaylara Fulya ismi altında toplanmayı tavsiye edeceğim. Yoksa emin olun, kim başkan seçilirse seçilsin biz, TKTC olarak onunla çalışırız vessselam.