28 Temmuz’a dair bir değerlendirme..
24.07.2018 TUREB Delegeler Platformu
Değerli delegeler,
Mensubu olduğum İstanbul Rehberler Odası tarafından düzenlenen ve davet edildiğim delege toplantılarının çoğuna katıldım. Bu toplantılarda mesleğimizin sıkıntıları, bunlarla ilgili çözüm önerileri, yeni fikirler-projeler geliştirilmesi gibi konularda elimden geldiğince katkıda bulunmaya çalıştım, yanlış gördüğüm uygulamalara itirazda bulundum. Meslektaşlarımın, kendilerini temsil etmem ve gereken durumlarda haklarını savunmam için bana vermiş oldukları delegelik sorumluluğunu yerine getirmiş olmanın vicdani rahatlığı içerisinde bu satırları yazıyorum.
28 Temmuz 2018 tarihinde yapılacak olan OGK’ya katılmayacağımı beyan ederek, tüm delegelerle katılmayışıma sebep olan öngörülerimi paylaşmak, aynı zamanda anlayamadığım bazı konularda da fikrinizi almak istiyorum :
1- TUREB Başkanı Sayın Zeki Apalı’nın son paylaşımından öğrendiğimiz kadarıyla oldukça kısıtlı süresi olan – hem tarih seçimi hem de belirlenen gündemi ile hiçbir iyi niyet emaresi taşımadığını düşündüğüm – gündem dışında başka bir görüşmenin yapılamayacağı bildirilen, üstelik şimdiye kadar platformda yapılan yazışmalar veya delege toplantılarından anladığım kadarıyla, çoğunluğun üzerinde uzlaştığı bir adayın varlığından haberdar olmadığımız bir OGK’ya davet ediliyoruz.
Size samimiyetle söylemek isterim ki, bu gündemde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması dışında diğer hiçbir gündem maddesi bana gerçekçi gelmiyor. Eğer sadece saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nı okumak için illa Ankara’ya gideceksem, bunun bir otelin toplantı salonunda, hiçbir netice alınamayacağını düşündüğüm, kerhen yapılmış bir toplantı için değil, Anıtkabir’i ziyaret ederek yüce önderimiz Atatürk’ün huzurunda olmasını yeğlerim.
2- Uzun zamandır devam eden yazışmalardan, sosyal medyadaki paylaşımlardan ve delege toplantılarından öğrendiğimiz kadarıyla bazı odalar kendi arasında buluşup TUREB’ten memnuniyetsizliklerini, iletişim kuramadıklarını ve artık bu yönetimle devam edemeyeceklerini sıkça ifade ettiler. Anlayamadığım konulardan biri şu; eğer bu odalar bir araya gelip ortak kararlar alabiliyorlarsa ve yönetimin değişmesi isteniyorsa neden bunca zamandır çoğunluğun üzerinde mutabık kaldığı bir başkan adayı ve yönetim kurulu aday listesi oluşturulamadı? Üzerinde uzlaşılan bir başkan ve yönetim kurulu listesi var ise bu neden delegelerle paylaşılmadı?
Eğer ilk tezim doğru ise, yani şu ana kadar öncelikle odaların üzerinde uzlaştığı ve beraberinde delegelerin çoğunluğunun da desteğini alacağı düşünülen bir aday henüz yok ise, oldukça kısıtlı bir süresi ve gündemi olan bir OGK’da birine vahiy gelip, mucizevi bir şekilde aday olarak herkesin desteğini alacağı ve tüm sorunların da çözüleceği mi bekleniyor?
3- Rehberlik ve acentacılık tecrübelerimden, yapılan organizasyonlarda hatalara mahal verilmemesi için olasılıkların iyi analiz edilmesi ve operasyon sürecinin iyi planlanması gerektiğini öğrendim. Delegelerin OGK için Ankara’ya davet edilmelerini ve oraya götürülmelerini de bir tür operasyon olarak kabul edersek -yanlış bilmiyorsam, ulaşım giderleri odalar tarafından, OGK’nın yapılması ile ilgili giderler de TUREB tarafından yapılacakmış – Ankara’ya hareket etmeden önce tüm odalardan katılacak kişilerin sayının 28 Temmuz’a kadar hatta daha önce netleşeceğine inanıyorum. Bu durumda, oda başkanları birbirleriyle irtibata geçerek katılım sayısını önceden bilebilirler diye düşünüyorum – çok iyi niyetli ve safça bir düşünce ise lütfen kusuruma bakmayın – Katılım sayısı, OGK’nın toplanabilmesi için gerekli rakama ulaşmayacaksa ve bu önceden tespit edilebiliyorsa, odaların gereksiz masraf yapmalarının da önüne geçilmiş olur. Diyelim ki, OGK için yeterli katılım sağlanacağı kesinleşti ve Ankara’ya gidilecek. Bu durumda naçizane dileğim, hala vakit varken değerli oda başkanları bir araya gelip ortak bir aday ve yönetim listesi üzerinde mutabık kalsınlar ve Ankara’ya gidiş sadece turistik bir yolculuktan ibaret olmasın.
OGK’nın gerçekleşmesi halinde aday olacak herkese şimdiden başarılar dilerim. Kişisel husumetlerin, kavgaların geride bırakıldığı, elbirliğiyle enerjimizi pozitif yönde harcayacağımız, mesleğimizin sorunlarının çözümü, toplumsal imajımızın yükseltileceği, paylaşımlarımızla birbirimize katkıda bulunabileceğimiz bir Olağan Genel Kurul’da buluşmak ümidiyle.
Saygı ve selamlarımla,
Cem BALSUN