Dilekçe Örnekleri Yayımlandı

0
3310

dilekce - 1618

Rehberlerin Oda yöneticilerinin sorunlara karşı duyarsızkalması üzerine 30 Ağustos 2014 tarihinden devam eden tamamen bağımsız ve dayanışmaya odaklı İnisiyatif hareketi 1618’e karşı alınabilecek tedbirler çerçevesinde dört dilekçe örneği derledi.

Dilekçeler E-Devlet üzerinden Başbakanlık İletişim Merkezine ya da ıslka imzalı olarak odalara teslim edilerek kayıt altına alınacak.

Yapılan açıklama ve dilekçelerin tam metinler ve gönderim yapılabilecek adresler aşağıdadır.

Değerli Meslektaşlar,
TÜRSAB’ın 1618 Sayılı Kanunda yapmayı tasarladığı ve mesleğimizi doğrudan zarara uğratacak hükümler öngören değişikliklere karşı tüm meslektaşlarımızın tepki vermek istediğini ama bu tepkiyi içeren dilekçeyi yazma ve yetkili makamlara ulaştırma konusunda sıkıntı yaşandığını düşünüyoruz.
Yazı konusunda ilham sıkıntısı çeken meslektaşlarımız için bu yazının alt kısımlarında dört ayrı metin bulunmaktadır. Arzu ettiğiniz birini seçip, ister olduğu gibi kopyalayarak, ister beğenmediğiniz yerleri kısaltarak/değiştirerek; altına da isim, T. C. Kimlik Numarası ve adres bilgilerinizi de ekleyerek kullanabilirsiniz.
İlgili yerlere kendiniz yollamakla kalmayıp eşinizi dostunuzu da teşvik ediniz. Unutmayalım ki, on bine yakın üyesi olan bir meslek grubuyuz, her birimizin en az beş tanıdığı mail yollasa elli bini geçeriz, vurduğumuz yerden ses getiririz. Umutsuzluğa kapılmayalım, gücümüzü hafife almayalım.
Resmi rakamlara yolladığınız e-postanın bir örneğini de -isminiz dışındaki kişisel bilgilerinizi silerek- srisozcusu@gmail.com adresinden bize ulaştırırsanız (ya da yine aynı adrese, dilekçe yolladığınıza dair bir e-posta atarsanız) hazırlamakta olduğumuz ve henüz yayınlamadığımız listede isminiz yer alacaktır.
Aşağıda, başta Kültür ve Turizm Bakanı olmak üzere, konuyla ilgili olacağını düşündüğümüz Bakanlık birimlerinin, Meclis Başkanı’nın ve TBMM bünyesinde yasa tasarısını inceleyecek olan “Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu” üyelerinin e-posta adresleri yer almaktadır. Kopyala-yapıştır yöntemiyle topluca gönderim yapmakta bir sıkıntı yaşanmadığı (ama henüz bir cevap da alınmış olmadığı) tarafımızca teyit edilmiştir.
Sultanahmet Rehberler İnisiyatifi
İlgili adresler:

Metin Örnekleri:

ÖRNEK 1 (SRİ)
 .
Sayın Yetkili,
 .
2012 yılında yürürlüğe giren 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu ve 2014 yılında kabul edilen Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği ile nihayet yasal statüye kavuşan turist rehberliği mesleği, henüz Yönetmeliğin yayınlanışının üzerinden üç ay bile geçmemişken bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Zira, turist rehberlerinin rehberlik ettiği turları düzenleyen seyahat acentalarının bağlı bulunduğu Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda, özelde turist rehberliği mesleğinin, genelde ise ülkemiz turizminin felaketine yol açacak bir takım değişiklikler yapmayı planlamaktadır.
 .
Söz konusu yasa tasarısında şöyle denmektedir:
 .
“1618 sayılı Kanunun 10’uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 10- (1) Seyahat acentalarının görev ve yükümlülükleri şunlardır:
a) Müze ve ören yeri alanları ile sınırlı olmak kaydı ile sadece yabancı ülke vatandaşları için düzenlenen yurt içi günübirlik tur ve paket turlarda en az onbir, en fazla elli kişiye kadar bir rehber bulundurmak.”
Bu maddeyle,
 .
a) Turist rehberlerinin görev alanının sadece “müze ve ören yerleri” ile sınırlandırılması; havaalanı-otel arası transferlerde, yurt içi veya yurt dışı turlarda yol boyunca, panoramik şehir turlarında, müze ve ören yeri içermeyen özel ilgi turlarında ve bunun gibi pek çok turda rehber alınmaması öngörülmektedir.
 .
b) Rehberlik hizmeti sadece yabancı turistlerle sınırlandırılarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ziyaretçilere ister yurt içi ister yurt dışı olsun, müze ve ören yerlerinde bile rehber reva görülmeyerek ikinci sınıf insan muamelesi yapılacağı anlaşılmaktadır.
 .
c) Onbir kişiden az sayıdaki ziyaretçiye müze ve ören yerlerinde bile rehber alınmaması düşünülerek, büyük grupların en fazla onar kişilik küçük gruplara bölünmesi suretiyle rehber bulundurma zorunluluğunun tamamen bertaraf edilmesinin yolu açılmaktadır.
 .
d) Bir rehberin hizmet vereceği ziyaretçi sayısının üst limiti elliye çıkarılarak, hem emek sömürüsüne hem de hizmet kalitesinin düşmesine zemin hazırlanmaktadır.
 .
Bu tasarıyla, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen Ruhsatname ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) tarafından her yıl yenilenen Çalışma Kartı ile mesleğini icra eden Turist Rehberlerinin çalışma sahasının daraltılması hedeflenerek, yerlerine meslek üzerine hiçbir eğitim almamış kişilerin düşük ücretle istihdam edilmesiyle ülke tanıtımı gibi son derece ciddi bir işin ehil olmayan ellere teslim edilmesi, hatta ne yazık ki son zamanlarda sıkça gördüğümüz üzere yabancı uyruklu kişilerin rehberlere ikame edilmesi suretiyle hem Türkiye’nin imajının hem de ülkemiz ekonomisinin büyük zarara uğratılması riski ortaya çıkmaktadır.
 .
Oysaki, 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’na göre Turist Rehberliği:
 .
 “… kişi veya grup hâlindeki yerli veya yabancı turistlerin gezi öncesinde seçmiş oldukları dil kullanılarak ülkenin kültür, turizm, tarih, çevre, doğa, sosyal veya benzeri değerleri ile varlıklarının kültür ve turizm politikaları doğrultusunda tanıtılarak gezdirilmesini, ifade eder.” [Madde 2-(1)/ı]
 .
şeklinde tanımlanmış ve,
 .
“Turist rehberliği hizmetleri sadece turist rehberleri tarafından sunulur. Başka sıfat veya unvanlarla icra edilen ancak bu Kanun uyarınca turist rehberliği niteliği taşıyan her türlü hizmetin yürütülmesinde mesleği icra etme koşullarını taşıyan kişiler çalıştırılır…” [Madde-7/(1)]
 .
ifadeleriyle yasal güvenceye alınmış ve turist rehberleri tarafından ülke menfaatlerine uygun olarak icra edilmesi sağlanmış bir meslektir. Çünkü, Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği’nin 30. Maddesinde belirtilen Meslek Etik İlkeleri’ne göre:
 .
 “Turist rehberleri, mesleğin icrasında; kültür, tarih ve turizm bilincine sahip olmak; yasal kurallara ve hizmet standartlarına uygun davranmak; dürüst, tarafsız, insan ve toplum değerlerine saygılı ve nezaketli olmak; güvenilir ve sorumluluk sahibi olmak; tarihi, kültürel, doğal varlıkları ve çevreyi korumak; gerçek dışı beyanda bulunmamak, her türlü ayrımcılıktan kaçınmak…”
 .
zorundadırlar. Bu sebeplerledir ki, her yabancı dil bilen kişi turist rehberliği yapamaz. Bir açık hava müzesi olan ülkemizin tanıtımını en iyi yapacak olanlar, bu konuda eğitim almış, ruhsat sahibi turist rehberleridir. Ülkemiz imajının, maliyetleri düşürme bahanesiyle kısa vadeli çıkarlara ve küçük kazançlara kurban edilmesi düşünülemez.
 .
 6326 sayılı Turist Rehberliği Mesleği Kanunu’yla çelişen ve yasalaşması halinde sayıları on bin civarında olan mevcut turist rehberlerini (bakmakla yükümlü oldukları kişiler hesaba katılırsa yaklaşık elli bin kişiyi) ve üniversitelerin Turizm Rehberliği Bölümleri’nde okuyan yüzlerce öğrenciyi mağdur edecek bu tasarının bu haliyle yasaya dönüşmemesi, 1618 sayılı Kanun’un, değişiklik öngörülen 1/ç, 1/m, 10-1/a taslak maddelerinin, 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’na göre düzenlenlenmesi gerekmektedir. Bu konuda değerli desteğiniz biz turist rehberleri için çok önemlidir.
 .
Konuyla ilgili referanslara aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
http://www.tureb.org.tr/index. php?mod=sayfa_goster&sid=7& sayfa=MEVZUAT
http://www.turizmhaberleri. com/Haberayrinti.asp?ID=28841
 .
Saygılarımla,

ÖRNEK 2 (TUREB)

Sayın Yetkili,
 .
 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Yasası’nı “fiilen” ortadan kaldırmayı hedefleyen; bu suretle 10000 dolayında profesyonel turist rehberinin mesleki faaliyet alanını ortadan kaldırmayı amaçlayan; ayrıca onlarca üniversite ve yüksekokulda turist rehberliği okuyan gençlerin de geleceklerini karartmayı öngören 1618 sayılı yasada yapılması düşünülen yasa değişikliklerini kabul etmiyorum,
 .
11 kişinin altındaki gruplara ve yerli turistlere yönelik rehber bulundurmama; yani kaçak, yetkisiz ve yabancı kişilere istihdam yollarını açmayı hedefleyen yasa değişikliğini kabul etmiyorum,
 .
Transfer tanımını değiştirerek tur esnasında rehber bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırmaya çalışan yasa değişikliğini kabul etmiyorum,
 .
Sadece müze ve ören yerlerinde rehber zorunluluğu getirerek ülkemizin tanıtım politikasına aykırı düzenlemeler içeren yasa değişikliğini kabul etmiyorum,
 .
Tüm turizm paydaşlarını yok sayarak Türsab’ı “fiili tekel” haline getirmeyi amaçlayan yasa değişikliğini kabul etmiyorum,
 .
Acenta araçlarına getirmeyi hedefledikleri muafiyet ile turistlerin, turizm sürücülerinin ve rehberlerin can güvenliğini tehdit eden yasa değişikliklerini kabul etmiyorum,
 .
1618 sayılı yasada öngörülen değişiklikleri kapsayan tasarının geri çekilmesini veya rehberlik yasasına uygun olarak değiştirilmesini diler; gereğini saygılarımla arz ederim.
Tarih:
T.C. Kimlik No:
Ad Soyad:
Adres:
İmza:

ÖRNEK 3 (Bir meslektaşımızın yazısıdır, kendisinden izin alınmıştır)

Değerli Yetkililer,
 .
Turist rehberlerimizin varoluşlarına muhalefet eden bir kaç unsuru önemine binaen acilen dikkatinize sunuyorum:
 .
Mesleki haklarımız elimizden alınma tehlikesiyle karşı karşıya…
 .
Sürekli olarak “..müze ve ören yerlerinde denetim yapınız, yollarda yapmayınız..” gibi bir ısrarları dikkat çekmişti. Üstelik transferler rehberli yapılmak durumunda olmasına rağmen.
 .
Nihayetinde Türsab’ın 1618 sayılı yeni yasa tasarısı Tureb isimli birliğimize tasarı metni ve gerekçeleriyle birlikte iletildi.
 .
Türsab Başkanı’nın genel kurullarında ifade ettiği “..Rehberler bizim memurumuz; biz onların iş vereniyiz. Biz haddimizi biliriz, bilmeyene de bildiririz…” cümlesindeki tehdit artık yasalaşma yoluna girmişti.
 .
Yasalaşması için Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla iletilen taslakta yer alan ve mesleğimizi doğrudan tehdit eden kimi başlıkları burada izninizle zikretmek istiyorum;
 .
11 kişi altındaki gruplara rehber zorunluluğu kaldırılmaya çalışılıyor…Oysa ki tek kişi ile de olsa acenteler turlarında mutlaka rehber bulundurmak zorundadırlar. Halen var olan yasada turist grubu azami kişi sayısı 45 iken neden 50 kişiye çıkarılmak isteniyor? Üç beş kişi fazla kâr edilecek diye bu hırs nedir? Bu kadar insanı bir sınıfta bile bir arada tutup laf anlatmak, anlatana ve anlayacak olana zulüm iken, nasıl olur da sahada gezerken 50 kişilik gruba laf anlatacaksınız? Mantığa sığıyor mu?
 .
Türkçe dili talebi halinde yine rehber zorunluluğu ortadan kaldırılmak isteniyor…
 .
Anadili zaten Türkçe olan rehberlere ilaveten, yalnızca Türkçe dilinde rehber icadı-ı acayibi ile iş bulma imkanı zaten sınırlı olan hal-i hazırda mevcut bulunan rehberlere hem güçlük ve haksız rekabet ortamı oluşturuluyor, hem de bakanlığın belirttiği taban yevmiye altında çalışmaya dünden razı ucuzcu iş gücü oluşturturulmaya çalışılıyor. Bu açıkça suça davetiye çıkartmaktır.
 .
Rehber zorunluluğu müze ve ören yerleriyle sınırlandırılıp; bu yerlerin dışındaki tüm faaliyetler “transfer” olarak nitelendirilmeye çalışılıyor…Hali hazırdaki uygulamada rehber her yerde grubunun başında en küçük bir istenmeyen duruma karşı müdahale ve meslek gereklerini ifa için bulunmaktadır. Düşünün bir kere, örneğin; bir doğa yürüyüşünde başında rehber olarak bilinçli ve ülkesinin çıkarlarını gözeten kimse olmayan yabancı turist grubu doğaya zarar verse ya da endemik türde fauna veya floramızdan örnekleri kendi uhdesine almak üzere ülke sınırı dışına çıkaracak olsa bunun hesabını Türsab Başkanı ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı mı verebilecek midir?
 .
Sahadaki yaklaşık 10000 (on bin) aşkın sayıda meslektaşımızın uzun yıllar süren mücadelesi ile elde edilen yasasını etkisiz hale getirmek; kendi üyelerine rehberlik mesleği üzerinden mesaj vermeyi hedefleyen Türsab yönetimi turistik hizmetlerin kalitesini yükseltmenin yollarını aramak yerine maliyetlerini – ki yasaya uygun davranan acente sayısı bu denli az iken – sözüm ona rehberlik mesleğine bağlamaya çalışması trajikomik bir gerekçe oluşturmaktadır. Acentelerin yıllardır çözüm ve risk ortağı olarak, pazarlamasını yapan, müşteri memnuniyetini (tüm olumsuzluklara rağmen) sağlayan, acente eksiklik ve hatalarını müşteriye elinden geldiğince hissettirmeyen ve düzelten; ayrıca ülke tanıtımı konusunda tüm dünyada örnek gösterilecek şekilde canla başla ifa eden meslektaşlarımızı yeni yasa tasarıları ile bu denli etkisizleştirmeye çalışmalarını tabii ki tüm acentelere mal edemeyiz. Ancak mevcut anlayışın acentecilik faaliyetinde yıllardır bu işi layıkıyla yapan meslek erbablarımızla ilgili tasarrufları (öngördükleri yasa tasarısı itibariyle) endişe vericidir.
 .
Meslek yönetmeliğimizin çıkması aşamasında Türsab’ın önerileri karşısında çok şaşırmış; hatta hukukçularının yetersiz olduğunu ve hiç bir yasal bilgilerinin olmadığını düşünmüşsem de yasa tasarısını görünce meslek yasamıza ve mesleğimize yönelik çok olumsuz bir algı içinde oldukları gerçeğini idrak etmiş oldum. Kendileri ve kanaat önderleri ile görüşmelerimizde ise şu çok basit önerme açığa çıkıyor; (yani aslında tüm dertlerinin kaynağında) “Bizim personelimiz olan, parasını bizlerin ödediği rehberlerin yasası çok güçlü; onların denetimlerde asli unsur olmalarını kabul etmiyoruz…” veya “.. yasaları budanmalı, burunları sürtülmeli..”.
 .
Denetimler sonucu tüm Türk Turizmi’nin yararına kaçak acenteciliğin önleneceği, kayıt dışı faaliyetlerin son bulacağı, nihayet kamu yararının gerçekleşeceğini görmek istemiyorlar. Ayrıca denetimlerin yasalara uygun faaliyet içinde olan acentelerin de faydasına olacağı beyefendilerin hiç umurunda görünmüyor. Oysa şu an için meslektaşlarımızdan gelen haberler çok endişe vericidir. Ülkemizde yabancı grup liderleri yoğun olarak yasa dışı şekilde resmen rehberlik faaliyeti yürütmeye başlamışlardır. Biz ihbar ve filli-sözlü uyarı ile mücadeleyi ne kadar üstün çaba ile yürütüyor olsak da, bu yeni öneri ile doldurduğumuz kovanın altına kocaman bir delik açılacağı aşikardır.
 .
Turizm sektörü, gelirine ilkelerinin ve sahadaki bence en ama en önemli bileşeni ve mayası rehberlerinin feda edileceği, kazancının nasıl olursa olsun da, yeter ki memlekete döviz girsin mantığıyla çalışacak basit bir vahşi ticaret mecraı değildir. Unutulmamalıdır ki; terazinin bir kefesinde ağlayan rehberler ve turizm çalışanları, diğer kefesinde gülen patronlar kulübü olmaya doğru giden bu gidişata “Dur!” denilmezse bu işin sonunda güzide ülkemizin itibarı zedelenecek ve bu memleketin milli manevi değerleri kim bilir kime emanet edilmiş olacaktır. Bu takdirde son derece tehlikeli bir neticeye hazır olalım.
 .
Bakanlığımızdaki etkisi sermayesi ölçüsünde güçlü olan Türsab’ın tasarısına şüphesiz en sağlam hukuki gerekçelerle ve tüm yasal, demokratik ve meşru enstrümanlarla bahsi geçen gerekçeli sebeplerden dolayı karşı duracağız; ancak meslektaşlarımıza ve siz değerli kuruluşlarımıza da bu konuda nihai olarak bir daha tartışma konusu bile olmayacak şekilde önemli girişimlerde bulunmak gereğini saygılarımla arz ederim.
Tarih:
T.C. Kimlik No:
Ad Soyad:
Adres:
İmza:

ÖRNEK 4 (Bir meslektaşımızın sosyal medyadan alınmış paylaşımıdır)

Sayın Yetkili;
 .
  Biz turist rehberlerini meşru hak arama yollarına sevkeden ve sizlere bu satırları yazmamıza sebep olan olay, Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin 1618 Sayılı Kanun’da yapmaya çalıştığı değişikliklerdir.İlgili değişiklikler ve bu değişikliklerin ortaya çıkaracağı problemler aşağıda sunulmuştur.
 .
Madde 10 (1) Seyahat acentalarının görev ve yükümlülükleri şunlardır:
 .
A)Müze ve ören yeri alanları ile sınırlı olmak kaydı ile sadece yabancı ülke vatandaşları için düzenlenen yurt içi günübirlik tur ve paket turlarda en az onbir, en fazla elli kişiye kadar bir rehber bulundurmak.
 .
MADDE 30- (1) Seyahat acentalarının, günübirlik tur, paket tur ve transferlerde kendi ulaşım araçlarını kullanmaları halinde, kamu kurum ve kuruluşları tarafından bu araçlar için diğer kanun, yönetmelik ve düzenleyici işlemler ile tanımlanan herhangi bir belge istenmez.
 .
  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği 1618 sayılı kanunda değişiklik istemi ile başka bir mesleğin tamamen etkisizleştirilmesine sebep olacak  hukuki cambazlıklar yapma gayreti içerisindedir.İlgili değişiklik teklifindeki tek yönlü bakış açısının ihtilaflı noktaları aşağıda belirtilmiştir.
 .
 Müze ve ören yeri alanları ile sınırlı olmak ; her türlü noktaya rehbersiz yolcu taşımak manasına gelmektedir.Bu durumda Türkiye bir açık hava müzesidir söylemi geçersiz kılınmakta ; yolculuk esnasında yapılan bilgilendirmelerin gereksiz olduğu sonucu çıkmaktadır.Ülkemiz hakkında ilk izlenimin oluştuğu transfer faaliyeti, basitleştirilerek, rehberlerin mesleklerini icra etmelerinin önü kapatılmaktadır.
 .
 Sadece yabancı ülke vatandaşları için ifadesi çok açık bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için rehbere gerek yok anlamı  taşımaktadır.Bu durumda tarih ve arkeoloji bilgileri ile mücehhez rehberlerimizin kendi ülke vatandaşlarımıza bilgi aktarımları engellenmekte hem kültürel olarak, hem de mesleki olarak rehberlik mesleği itibarsızlaştırılmaktadır.
 .
 En az onbir en fazla elli kişiye kadar rehber bulundurmak ifadesi ise ; küçük grup zaten rehberle işleri olmaz şeklinde mi anlaşılmalıdır? Bu durumda rehber yevmiyesi ödememek gayesiyle; turistler, rehbersiz tur yapmaya yönlendirilebilirler ve büyük gruplar, küçük gruplar halinde farklı saatlerde tura gönderilerek onbir sayısına ulaşılamadığından hareketle, rehbersiz tur yapılabilir yorumuna zemin oluşturulabilir.
 Kendi ulaşım araçlarını kullanmaları durumunda cümlesi, modeli düşük araçların  turizm sektörüne girmesine imkan sağlaması ve kamunun denetim yetkisine engel olabileceğinden hareketle, sıkıntılıdır.
 .
 Ülkemizde pek çok üniversitede mevcut bulunan Turist Rehberliği bölümlerinin varlığını inkar eden, ben işimi devam ettirmek için başka hususları gerekirse bitiririm zihniyetine hizmet eden, meslek odaları ve birlik olarak kurumsallaşma sürecini tamamlamış olan turist rehberliği mesleğini hukuki linç gayesi taşıyan ,kamusal faydadan ve sektör paydaşları arasında uzlaşmacı bir kanaatden uzak olarak hazırlanan,bütüncül devlet politikaları ile uyuşmayan bu değişiklik teklifi hem insan onuruyla, hem de zekasıyla alay etmektedir.Yasama gücünü haksız bir şekilde etkilemek suretiyle, belli bir grubu ve mesleği dışlayan bu kanun değişikliği teklifi Anayasa başta olmak üzere, pek çok kanun ile de çatışmaktadır.
 .
  Yurdumuzun tüm kültürel değerlerini bıkmadan usanmadan anlatan, şairlerimizden yazarlarımızdan bahseden, her turun canlı bir belgesel ve unutulmaz bir Türkiye hatırası olarak zihinlerde yer bulması için mücadele eden rehberleri bitirme gayretleri, yıkılmaz irademiz ve içimizdeki vatan sevgisi sayesinde hedefine ulaşamayacaktır.
Saygılarımla,
Tarih:
T.C. Kimlik No:
Ad Soyad:
Adres:
İmza:

CEVAP VER