Paris Charles de Gaulle Havalimanı ve dünyaca ünlü Louvre Müzesinin işbirliği ile 16 Eylül 2015 tarihinden beri Havalimanının 1 numaralı terminalinde çok akıllıca tasarlanmış bir çalışma dikkati çekiyor son zamanlarda.
Uzun uzadıya yürüyen bantların kenarlarına, yazar Phillipe Djian’ın “Voyages-Seyahat” adlı sergisi için, müzenin kıymetli eserlerinden oluşan seçme fotoğraflarından bir derleme sunuluyor.
Günde yüzbinlerce yolcunun arşınladığı yani Paris’e açılan ilk kapısıdır bu terminal. Reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip, Keşke bizim de uluslararası havalimanlarımıza aynı uygulama yapılsa.
Duty free ürünlerine veya fular, eşarp reklamlarından ziyade, ülkemizin cevherlerine ağırlık verilse özellikle de transit salonlarında daha hoş olmaz mı ?
Birkaç sene öncesine kadar operasyon departmanında çalıştığım ve merkezi Paris’te bulunan büyük bir turizm acentası, şehrin en önemli metro istasyonlarındaki devasa reklam panolarında Türkiye’nin en önemli müze ve ören yerlerinin fotoğraflarını sergileyerek yapmıştı. Bu sayede sadece Fransızlara değil aynı zamanda Paris’i gezmeye dünyanın dört bir köşesinden gelen turistlere de Türkiye’nin tanıtımı olmuştu.
Son zamanlarda yaşadığımız talihsiz olaylardan sonra, sektörün aldığı yaralar bu sene zor sarılacak gibi. Her gün alınan gemi/kruvaziyer iptal haberleri ve acentalardan işitilen “maalesef” sözcüğü oldukça üzücü.
Turizm Bakanlığının ve değişik ülkelerdeki yurtdışı temsilciliklerinin artık gerçekten birşeyler yapması gerekiyor. Bizler de ümidimizi yitirmeden mümkün olduğu kadar da elimizi taşın altına koymalıyız.
Özlem Boysal – Fransızca